×

İnsanlar kütüphaneye neden giderler? | Prof.Dr. Bülent Yılmaz

[avatar user=”bulentyilmaz” /]
Prof.Dr.Bülent YILMAZ

Hacettepe Üniversitesi BBY Bölümü Öğretim Üyesi

Evet soru çok basittir: İnsanlar yüzlerce yıldır kütüphanelere neden gidiyorlar? Bu alışkanlıktan, kültürden, kütüphaneye gitmekten neden vazgeçemiyorlar?

İnsanların neden kütüphaneye gitmekten vazgeçmediklerine yönelik akla pek çok yanıt gelebilir. Bazılarını sıralayalım:

  1. İnsan hayatı bilgiye dayalıdır. Bilgi olduğu sürece insanlar bilgiye gereksinim duyacaklardır. Onlar bilgiyi elde etmek için kütüphaneye giderler. Kütüphane bilgi sunar. Bilgi olduğu sürece kütüphane olacaktır ve kullanılacaktır.
  2. İnsanlar eğitim gereksinimlerini (özünde yine bilgi elde etmektir) karşılamak için kütüphaneye giderler. Eğitim olduğu sürece kütüphaneye gideceklerdir ve bu kurumlar var olacaktır. Eğitim yaşamboyu süren bir etkinliktir; insanlar bu nedenle yaşamboyu kütüphaneye giderler.
  3. İnsanlar yaptıkları araştırmalar için kütüphaneye giderler.
  4. İnsanın yaratıcı gücü olan düşünce ve duygu ürünlerine erişip, kültürel yönden kendilerini geliştirmek ve kültürel yaşama katılabilmek, kültürel etkinlikler için insanlar kütüphaneye giderler. Çünkü kütüphaneler bir yönüyle kültür merkezleridir.
  5. İnsanlar zorunlu çalışma hayatlarının dışındaki boş zamanlarını olumlu biçimde değerlendirmek için kütüphaneye giderler.
  6. İnsan toplumsal (sosyal) bir varlıktır; sosyalleşmeye gereksinim duyar ve sosyalleşmek için kütüphaneye gider.
  7. İnsanlar bilgiye kendi olanaklarıyla (yoksulluk, beceri eksikliği vb.) ulaşamadıkları için kütüphaneye giderler.
  8. İnsanlar bilgiyi etkileyici, güdüleyici (motive edici) bir ortamda elde etmek istedikleri, bundan hoşlandıkları için kütüphaneye giderler.
  9. İnsanlar bilgiye erişmede yardıma ve doğru yol göstericiliğe (rehberliğe) gereksinim duydukları için kütüphaneye giderler.
  10. İnsan, yaratıcılığını teşvik ettiği/desteklediği için kütüphaneye gider.
  11. Yaşamın/yaşam biçiminin bir parçası olduğu için insanlar kütüphaneye giderler.

Sıralanan tüm yanıtlar doğrudur ve artırılabilir. Ancak tüm bu kütüphaneye gitme nedenlerinin ötesinde başka temel bir neden vardır.

İnsanlar güvenli, rahat ve özgür bir ortam olduğu için kütüphaneye giderler.

Aslında bu neden yukarıda sıralanan tüm nedenlerin geçerli olabilmesi için ortak ve zorunlu ön koşul niteliğinde ana nedendir.

Dünyadaki tüm ülkelerde ve zamanlarda insanların kütüphaneye gitmelerinin temel nedeni budur: Güven, rahatlık ve özgürlük.

Bunlar ne demektir?

  • Kimse kütüphanede başına kötü bir şey geleceğinden korkmaz ve endişe etmez. Bu güvenliktir.
  • İnsan gönüllü olarak geldiği ve hoşlandığı için, “resmi bir kurum olduğu halde öyle olmadığı” için kendini kütüphanede rahat(lamış) hisseder. (Ana hedefi ve temasını “kütüphanede rahat ol !–Relax!” biçiminde belirleyen kütüphaneler görmüştüm.)
  • Ve insan kütüphanede hangi bilgiyi elde edeceğine, hangi yazarı, kitabı, dergiyi okuyacağına, hangi müziği dinleyip, filmi izleyeceğine kendisi karar verir. Buna kimse karışmaz. Kütüphanede özgürdür.

Kısaca, insanlar kütüphaneye güvenir, kendini orada rahat ve özgür hisseder.

İşte binlerce yıldır insanları kütüphanelere götüren temel neden bunlardır.

Ve güvenli, rahat ve özgür olmayan kütüphanelere yukarıda sıralanan on nedenin hiç birisi için sürekli olarak gidilmez. Yani, bir kütüphane güvenli, rahat ve özgür bir ortam değilse hiçbir neden gitmek için yeterli olamaz. Belki zorunluluktan ve geçici süre için gidilebilir ancak bu zorunluluk kalktığı anda kütüphaneye gitme eylemi de biter.

Peki bu yaklaşım bizi nereye ulaştırır? Buraya kadar yapılan değerlendirmelere dayanarak ne önermeliyiz/söylemeliyiz?

Temel öneri şudur:

Kütüphanelerimiz güvenli, rahat ve özgür ortamlar olmalıdır.

Bu durumda can alıcı soru da şudur:

Kütüphaneler nasıl güvenli, rahat ve özgür ortamlar haline getirilir ve bu özellikleri korunur?

Konuya beş unsur ve hizmetler çerçevesinde bakabiliriz.

  • Kütüphane binası estetik, ergonomik, uygun sıcaklık/soğukluk, havalandırma vb. çekici ve koruyucu koşullara sahipse rahatlatıcı ve güvenlidir. “Resmi daire” havası estirmeyen kütüphane rahatlatır ve özgür hissettirir. Evimizdeki “oturma odası” kıvamında olduğu için kütüphane rahattır. Son dönemlerde yaygınlaşan yer minderleri, puf koltuklar vb. mobilyalar, (siyah, gri ve diğer koyu renkler dışında) duvar rengi ve yaklaşımı bunun içindir.
  • Gerekli güvenlik önlemleri alındığı ve kullanıcılar bu kurumda başlarına bir şey gelmeyeceğinden emin oldukları için güvenli ve rahattırlar.
  • Kütüphane personeli işini iyi biliyor ve yapıyor, konusuna hakim, uzman ise kütüphane insanlara güven verir. Kullanıcılara eşit ve doğru davranan personel kütüphanede güven ve rahatlık duygusu yaratır. Kullanıcılar personelin yetkinliği üzerinden kütüphaneye güvenirler.
  • Yeterli nicelik ve nitelikte, çeşitlilikte, herkesin aradığını bulduğu, özgürce eriştiği bir dermeye sahipse kütüphane güven verir ve özgürlük duygusunu yaratır. Sansürsüz kütüphane özgür ve rahat bir ortamdır. Kullanıcının, aldığı bilgi ve kaynaklar için hiçbir tepki görmediği kütüphane özgür, güvenli ve rahat bir ortam anlamına gelir.
  • Ayrım yapılmayan, kullanıcılarına iletişim kurallarına uygun davranılan bir kütüphane kullanıcılarını rahatlatır, onlarda güven ve özgürlük duygusu oluşturur.
  • Kullanıcı gereksinimlerine uygun nitelikte ve çeşitlilikte hizmetler veren kütüphane rahat, güvenli ve özgür kütüphanedir.
  • “Diğer kullanıcıları rahatsız etme” dışında davranışlarına sınırlama getirilmediği için kütüphane kullanıcı için rahat ve özgür bir ortamdır. (Elbette bu yaklaşım “kuralsızlık” anlamına gelmez.)

Sonuç şudur:

Hangi türü olursa olsun kütüphane kurumunu “rahat, güvenli ve özgür ortam” kavramı ya da yaklaşımı üzerinden düşünmeli, tasarlamalıyız.

Kütüphanemiz için yaptığımız, yapacağımız her şeyi, alacağımız her kararı bu üç niteliği temel alarak belirlemeliyiz.

Esas olan kütüphanenin rahat, güvenli ve özgür bir ortam olabilmesidir. Bu nitelikler olmadan kütüphane diğer hiçbir işlevini tam olarak yerine getiremez.

Unutmayalım; insanlar yüzyıllardır bu üç nedenle kütüphanelere gidiyorlar.

Rahatlık, güven ve özgürlük.

Ve insanlar kütüphaneye gitmekten vazgeçmedikleri için bu kurumlar hala var.

1 yorum

comments user
Seher Anaç

Merhaba,
‘Neden kütüphane?’ sorusunun peşine takılınca yazınız ile karşılaştım. ‘Rahat,güvenli ve özgür bir ortam’ tanımınız ne kadar doğru, düşünmemiştim. Sessizliği nedeniyle sevdiğim bu mekana yakışan bir tanım ve gerçekten de öyle olmalı.
Teşekkür ediyorum.