×

5846 Sayılı Yasa Tasarısı Hakkında TKD, ANKOS, ÜNAK ve OKD ortak bildiri yayınladı

“5846 SAYILI FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARISI TASLAĞI” 5 Mayıs 2017 tarihinde kamuoyu ile paylaşıldı. Bakanlık tarafından, taslağın daha kapsamlı hale getirilebilmesi amacıyla, 5 Haziran 2017 tarihine kadar buradaki linkten görüşlerin önerilerin, eleştirilerin yazılması istendi. Kütüphanecilik alanında gönüllü hizmet veren mesleki dernekler kütüphanecilerin ortak aklını oluşturarak toplumun, kütüphanecilerin ve kütüphanelerin yüksek çıkarı için mesleki sorumluluk bilinciyle hareket ederek ortak görüş oluşturuldu. Oluşturulan ortak görüş 5 Haziran 2017 önce kütüphanecilerin ortak kararı/görüşü/önerisi olarak ilgili bakanlıklara, kamu kurumlarına dernekler adına iletilecektir.
Tasarı hakkında şahsi ya da kurumsal görüşlerinizi yukarıdaki linkteki ilgili alana yazabilirsiniz.

Derneklerin oluşturduğu ortak görüşü aşağıda bulabilirsiniz.

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısının 11. Maddesi ile yürürlükteki FSEK’nun 34 üncü maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve bu maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiş ve müteakip maddelerin başlık numaraları teselsül ettirilmiştir. Yeni eklenecek madde:

TASARI MADDESİ

5. Kamuya ödünç verme

MADDE 34/A- Basılı ilim ve edebiyat eserlerinin kamuya açık kütüphaneler tarafından ödünç verilmesi serbesttir. Ancak zorunlu eğitim ve öğretim hizmeti veren kurumların kütüphaneleri hariç olmak üzere ödünç verenler, eser sahibi ve eseri yayımlayanlara tazmin amaçlı bir bedel ödemekle yükümlüdür. Bu bedel, ilgili ortak lisanslama birliğine ödenir ve en az yarısı eser sahiplerinde kalacak şekilde, kullanım oranları esas alınarak,  ilgili meslek birliklerine yetki veren eser sahibi ve yayımcılar arasında paylaştırılır. Bedelin tespiti ve müzakeresi ile uyuşmazlıkların çözümünde 43 ve 43/A maddeleri ile 43/B maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uygulanır.

Bu madde kapsamında ödenmesi gereken bedelin tespitinde, 43 üncü maddede öngörülen esasların yanı sıra kütüphanecilik hizmetinin bilimsel, sosyal ve kültürel amacı gözetilir.” Şeklindedir.

DERNEKLERİN GÖRÜŞÜ:

Değişikliği düşünülen söz konusu maddeye göre kütüphaneler tarafından basılı kitapların ödünç verilmesi serbest olmakla birlikte, ödünç verenlerin eser sahibi ve eseri yayımlayanlara tazmin amaçlı bir bedel ödenmesi yükümlülüğü getirildiği görülmektedir. Hâlbuki üniversite, araştırma merkezi ya da araştırma enstitülerinin kütüphaneleri ve halk kütüphaneleri; eğitimi, öğretimi, bilimsel, yazınsal ve kültürel araştırmaları desteklemek, herhangi bir kar amacı gütmeyerek kullanıcılarının bilgiye erişim ihtiyacını eşit olarak karşılamak, ülkenin toplumsal ve ekonomik kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla kurulan merkezlerdir. Bu amaçları gerçekleştirmek üzere bilgi kaynaklarını sağlar düzenler, kullanıma ücretsiz sunar ve sonraki kuşaklara aktarmak amacıyla da koruyarak kültürel ve tarihi bellek oluşturulmasına katkı sunar.

Tasarının bu şekli ile kabulü durumunda kar amacı gütmeyen kütüphaneler için oluşacak temel olumsuzluklar aşağıda belirtilmiştir:

  • Ülkemizdeki kütüphanelerin bütçeleri, gelişmiş ülke kütüphanelerinin bütçelerine göre oldukça yetersizdir. İşlevlerini zaten sınırlı bütçeleri ile yerine getirmeye çalışan kütüphanelere bir de basılı koleksiyonların kullanımından dolayı tazmin amaçlı bedel ödeme yükümlülüğü getirilmeye çalışılması kütüphaneleri daha da zora sokacak ve işlevlerini yerine getiremez hale getirecektir.
  • Bütçelerinin tamamına yakınını yayın alımına ayıran, fakat hâlihazırda yetersiz olan kütüphane bütçelerinin bir kısmının da tazmin amaçlı bedel ödemek için ayrılması kütüphane koleksiyonlarının güncellenememesine, zenginleşememesine ve dolayısıyla okuma, eğitim ve araştırma alanındaki faaliyetlerin olumsuz etkilenmesine neden olacaktır.
  • Özellikle yabancı dilde eğitim-öğretim veren üniversitelerin kütüphanelerinde, basılı koleksiyon içeriğinin %70-%80 oranında yabancı dilde yayınlardan oluştuğu gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır. Ödünç vermede olası bir bedel ödeme zorunluluğu ile karşı karşıya kalmaları durumunda, ülkemizdeki üniversite kütüphanelerinin tek yönlü (yurt dışına) olarak daha çok bedel ödeyeceği bilinmelidir. Diğer bir deyişle, mütekabiliyet esası ile yayıncı birliklerinin yurtdışında biriktiğini düşündükleri telif paralarını ülkeye getirebilmek adına destekledikleri bu tasarı sonucunda kütüphane ödünç verme istatistiklerinden de takip edilebileceği gibi yabancı yayınevlerinde yayınlanan yabancı dilde yazılmış ve yabancı yazar imzalı kaynak kullanımının yüksek seyrettiği Türkiye’nin yurtdışından talep edebileceğinden çok daha büyük tutarları yurtdışına ödemesi bu tasarının geçmesi durumunda kuvvetle muhtemeldir.
  • Tazmin amaçlı bedel ödenmesi öngörülen eser sahipleri de kamu kaynakları ile kurulan kütüphanelerden ücretsiz yararlanmakta ve yeni eserler oluşturmaktadırlar.
  • Kütüphaneler arası Kaynak Paylaşım (ILL) vasıtasıyla, bir kütüphanede bulunan bir eseri başka bir kurumun kütüphanesi, akademik çalışmaları desteklemek üzere isteyebilmektedir. Bu kitap belirli bir süre için araştırmacının kullanımına sunulmakta ve tekrar ilgili kütüphaneye gönderilmektedir. Kitabı gönderen kurumun ödünç verme sayısı artacağı  ve bundan dolayı bedel ödemek zorunda kalabileceği için Kütüphaneler arası Kaynak Paylaşımının azalması kaçınılmazdır. Bu durum, yeni yayınların üretilmesine katkı sağlayan bu sistemin ortadan kalkmasına neden olabilecektir.
  • Yerel yönetimlerin son yıllarda kültür belediyeciliğini ön plana çıkaran çalışmaları sayesinde halk ve çocuk kütüphaneleri ve tematik kütüphaneler açma yarışına girmişken tazmin amaçlı bir bedel ödenmesi yerel yönetimlerin bu konudaki politikalarını değiştirebilir. Kütüphane açma ve yaygınlaştırma gerileyebilir.
  • Kütüphaneleri daha uzun süre açık tutarak, basılı yayınlardan daha çok yararlandırmayı hedefleyen planlama ve bu yönde yapılan yatırımlarla tutarlı görünmemektedir.
  • Tasarı bu şekliyle kütüphane hizmetleri karşılığında kullanıcılardan ücret talep etme ihtimalini gündeme getirmektedir. Bu da kütüphanelerin bilgiye ücretsiz eriştirme amacıyla ters düşmektedir.
  • Tasarının bu şekli ile geçmesi durumunda bilimsel ve kültürel yayınlara kütüphaneler aracılığı ile erişimin azalacağı ve ülkemiz adına olumsuz bir gelişme olacağı düşünülmektedir.
  • Bazı eser sahipleri (dernekler, vakıflar, kişiler) bir telif geliri beklentisi olmaksızın, bilim dünyasına ve topluma katkı sağlaması için eserlerini kütüphanelere bağışlamaktadır. Bu eserler için kütüphanelerin tazmin amaçlı bir bedel ödemesi uygun  olmayacaktır.
  • Yeni tasarının yasalaşması durumunda getirilecek tazmin uygulamasından en olumsuz etkilenecek kütüphanelerin başında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 1137 Halk Kütüphanesi gelecektir. 2016 yılı istatistiklerine göre 1137 adet halk kütüphanesinde 9.000.000 adetten fazla kitabın ödünç verildiği göz önüne alındığında Kültür Bakanlığı’nın dolayısı ile kamu maliyesinin büyük bir mali yük altına gireceği açıktır.
  • Ülkemizde 4+4+4 Eğitim sisteminde okul kütüphaneleri yetersiz ve yaygın değildir. Zorunlu eğitim kurumlarındaki kütüphanelerin eksikliklerini; Halk Kütüphaneleri, yerel yönetim kütüphaneleri ve akademik kütüphaneler karşılamaktadır. Zorunlu eğitim kurumlarına uygulanan “tazmin amaçlı bir bedel ödeme muafiyeti” halk kütüphaneleri, yerel yönetim kütüphaneleri ve akademik kütüphaneler içinde uygulanmalıdır.
  • Yasanın bu şekilde geçmesi halinde; toplumda bilginin yayılması, okuma alışkanlığının teşvik edilmesi ve kütüphanecilik faaliyetleri önemli ölçüde zarar görecektir.
  • Türkiye’de kütüphaneler ve bilgi merkezlerinde uygulandığı gibi “Ödünç Verme” kavramının sözlük anlamı; ekonomik veya ticari menfaat sağlama amacı taşımaksızın bilgi taşıyıcısının belirli bir süre için kullanıma sunulmasıdır. Kamu hizmeti olan kütüphane hizmeti mevcut yasal düzenlemeler kapsamında tüm ülkede bedelsiz hizmet verilmektedir.
  • Türkiye’de kamu hizmeti veren kütüphaneler Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana toplumsal fayda üreterek ülkemizin eğitim ve kültür yaşamının lokomotifi olmuştur. Yaşam boyu öğrenim merkezi ve halkın üniversiteleri olan kütüphaneler de yüzlerce bilim insanının yetişmesine katkı sunmuştur.
  • Okuma alışkanlığını kazandıran ve pekiştiren okul kütüphaneleri, çocuk kütüphaneleri, halk kütüphaneleri Türkiye’de nitelikli kitap okurunun yetişmesine, ev sahipliği yapmaktadır
  • Kütüphanelerin okur yetiştirmesi yayıncılık sektörüne yeni kitap müşterisi sağlamaktadır. Kütüphaneler diğer toplumsal yararları dışında yayıncılık sektörünün de gelişmesine önemli katkılar sunmaktadır.

Kütüphaneler var oldukları günden bu yana kar amacı gütmeyen kültürel mirası kuşaktan kuşağa aktaran, bilim insanlarının çalışmalarını destekleyen kurumlardır.  Ödünç verme ücrete tabi olmamalı,  kütüphaneler istisna tutulmalıdır.

Sonuç olarak;  kütüphaneler, kitapların ödünç verilmesinden ticari bir amaç gütmemekte, aksine yeni yayın üretimine kaynak oluşturmaktadır. Kütüphanelerde, yeni gelen kitapların kullanıcılara e-posta, web sayfası ve sosyal medya ile duyurulması, yazarların, eserlerinin tanıtılması ve kitap ve yazar bilgilerinin uluslararası sistemlere eklenmesi gibi yayıncı ve yazarların lehine birçok işlev de gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, PİSA sonuçlarına göre, okumayan, okuduğunu anlamayan öğrenci yüzdesinin oldukça yüksek olduğu ülkemizde, çıkarılacak böyle bir yasa maddesi ile kütüphanelerin okumaya ve öğrenmeye teşvik desteğinin olumsuz etkileneceği öngörülmektedir. Ödünç alma oranın sürekli düştüğü, okuma ve araştırma oranlarının da yükseltilmeye çalışıldığı ülkemizde yasa taslağının bu hali ile geçmesi durumunda,  bilimsel ve kültürel eserlere erişim azalacak ve ülkemizdeki bilim ve kültür hayatının aleyhine sonuç doğuracaktır.

Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu Derneği

Okul Kütüphanecileri Derneği

Türk Kütüphaneciler Derneği

Üniversite ve Araştırma Kütüphanecileri Derneği