Franck Bohbot adlı bir Fransız fotoğrafçı, House of Books (Kitapların Evi) adını verdiği projesi kapsamında çektiği bu etkileyici fotoğraflarla birbiri ardına sıralanan raflarının ve devasa boyutlarının bir tür sonsuzluk hissini uyandırdığı mimari harikalar olan kütüphaneleri gözler önüne seriyor. Aynı zamanda bir kütüphaneci olarak da çalışan ünlü Arjantinli yazar Jorge Luis Borges‘in 1941 yılında yayınlanan La biblioteca de Babel (Babil Kütüphanesi) adlı kısa öyküsünde içinde dünyadaki bütün kitapların olduğu dev bir kütüphaneden bahsedilir. İşte Fransız fotoğrafçı da kelimeler yerine kamerasını ve bakış açısını kullanarak Kitapların Evi‘ne dahil ettiği bu fotoğraflarda her bir kütüphaneyi sonsuzluğa doğru giden birer bilgi sarayları gibi göstermeyi başarıyor.

Özellikle halka açık alanlara ayrı bir ilgi duyduğunu belirten Bohbot, diğer çalışmalarında da kamuya açık yüzme havuzlarına, berber dükkanlarına, tiyatro salonlarına ve tren istasyonlarına yer veriyor. İnsanların okudukları, çalıştıkları, yaşadıkları alanları fotoğraflamaktan hoşlandığını belirten sanatçı bu alanların sıradan ya da sıradışı olup olmamasının da fotoğrafları için önemli olmadığını belirtiyor.

Kitapların Evi projesi için 2012’de fotoğraf çekmeye başlayan sanatçı, mimarilerini son derece etkileyici bulduğu bu yerleri doğru ışık altında; kompozisyon ve renklere özellikle dikkat ederek fotoğraflayarak onları kendi bakış açısıyla yeniden ele almaya çalışmış. Kütüphaneleri kapalı olduğu zamanlarda fotoğraflayan sanatçı, her gün birçok okuyucuyla dolan bu alanların boşluğunun yarattığı edebi atmosferi ön plana çıkarıp izleyicinin hayal gücünün devreye girmesini sağlamaya çalışıyor.

Sanatçı hakkında daha fazla bilgiye ve diğer işlerine bu adresten ulaşabilirsiniz.

Kaynak: http://bonpurloryan.com