×

TKD Genel Merkezi’nden Açıklama-İstanbul kitaplığı halkındır. Kapatılamaz!

TKD Genel Merkezi, resmi facebook sayfasından İstanbul Kitaplığı’nın kapatılmasına yönelik bir açıklama yayınladı. Açıklama metni şöyledir: “İstanbul Kitaplığı, Çelik Gülersoy tarafından 1986 yılında İstanbulla ilgili eserleri ve görsel malzemeyi toplamayı amaçlayarak kurulmuştur. Kuruluş amaçları ve içinde toplanılan yazılı ve görsel koleksiyon İstanbul ve tüm Türkiye için önemli bir kütüphane ve arşiv koleksiyonu olma özelliğine sahiptir. Kütüphanedeki eserlerin bazıları 400 yıl önce, İstanbul hakkında yabancı ve Türk araştırmacılar ve yazarlar tarafından yazılmış birçok dilde kitaplar, nadir eserler, gravürler, kartpostallar, haritalar, rehberler ve fotoğraflardan oluşan zengin ve nitelikli bir içeriğe sahiptir.

Kütüphanenin ilk koleksiyonu Çelik Gülersoy’un 40 yıldan fazla sürede topladığı özel koleksiyondan; Roma ve Bizans, Osmanlı tarihi, seyahatnameler, sefaretnameler, hatıralar, güzel sanatlar, biyografi, İstanbul’la ilgili şahsiyetler ve onların diğer eserleri, edebiyat eserleri, şehircilik ve belediye sorunları, kuruluşlar, İstanbul rehberleri ve dergilerden oluşmaktadır.

Kitaplık koleksiyonu kuruluşu sonrasında satın alma ve bağış yoluyla artarak 1990 yılında hizmete açılmış, İstanbul Kitaplığı “Çelik Gülersoy Vakfı”nın mülkiyetine bağlanmıştır. Kitaplık materyallerin bir çoğu ülkemiz kütüphanelerinde tek örnek olup, müzayedelerde koleksiyonerlerce aranan değerli eserlendir.

Kitaplık, Çelik Gülersoy Vakfı’nın merkezi olan tarihi binada, Ayasofya’nın arkasından dolaşan Soğuk Çeşme sokağında hizmet vermektedir. İstanbul Kitaplığı’nın binasının arkasında Sur-u Humayûn ve Topkapı Sarayı bahçeleri, önünde Ayasofya bulunmaktadır. Konum itibariyle adı İstanbul Kitaplığı olan kütüphane İstanbul ile bütünleşmiş bir fiziki mekanda kurulmuştur. Bu bina Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’nun Çelik Gülersoy Vakfı’na İstanbul Kitaplığı kurulması, kültür hizmeti verilmesi için bağışlanmış. Vakfın ve Kütüphanenin kurucusu Çelik Gülersoy İstanbul Kitaplığı’nın açılış konuşmasında; “Bu ulusal kuruluşumuzu oluşturan değerli kişiler, en büyük bina yerini, para getirecek bir otele değil, bir kültür yuvasına ayırmakta tereddüt etmediler. Hayatta paradan çok daha önemli şeyler olduğunu bilen bu kadroya, teşekkür borçluyum.” diyerek Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’nun desteğinin önemine değinmiştir.

Çelik Gülersoy Vakfı’nın ve İstanbul Kitaplığı’nın kurucusu Çelik Gülersoy’un 2 Nisan 1985 tarihinde noter huzurunda yazdırdığı vasiyetinin 2. Maddesinde “Çelik Gülersoy Vakfı’nın birinci amacı olan Soğukçeşme sokağında ana binası hazırlanan “İstanbul Kitaplığı” adındaki şehir kütüphanesi ve arşivinin kurulmasına ve yaşatılmasına tahsis edilmesi arzumdur. Kitaplığın sağlımda gerçekleştirilmesi halinde, bu malvarlığı kitaplığın yaşatılmasında kullanılacaktır.” diyerek tüm varlığını “İstanbul Kitaplığı”nın yaşatılmasına bırakmıştır.

6 Temmuz 2003 tarihinde kanser hastalığından vefat eden, vakfın kurucusu Çelik Gülersoy; Vakfın ilk amacı olarak kütüphane kurulması ve yaşatılması olarak belirtmiş ve tüm malvarlığını bu kütüphanenin yaşamasına bırakmış olması bugün vakıf yönetim kurulu üyelerince hiçe sayılıyor. Çelik Gülersoy vakfı, Gülersoy’un vefatından sonra Gülersoy’un kendisinin belirlediği 3 kişilik mütevelli heyeti ve Yönetim Kurulu üyeleri; Dr. Arhan Apak (Üye), Deniz Yalav (Üye), Dr. Uğur İbrahimhakkıoğlu (Başkan) tarafından yönetilmektedir.

Çelik Gülersoy’un vefatı sonrasında 15 Ağustos 2003 tarihinde vakıf yönetim kurulu tarafından merhum Çelik Gülersoy Anısına “İstanbul Vasiyeti” hazırlanmış bu vasiyetin en başında; “Sultanahmet Soğukçeşme’deki eşsiz eserlere sahip “İstanbul Kütüphanesi” halka açık hale getirilsin” maddesi konmuştur. Anı Vasiyeti hazırlayıp altına imza atan yönetim kurulu üyeleri attıkları imzaya sahip çıkmalıdır.

Kütüphaneyi yaşatmak, nitelikli kütüphane hizmeti vermek ve geleceğe taşımakta sorumlu olan vakfın yönetim kurulu üyelerinde iki üye (bir yönetim kurulu üyesinin şerhine rağmen) vakfın ve kütüphanenin merkezi binasını defalarca satma girişiminde bulunulmuş, yasal nedenlerle satamayacaklarını anlayınca 49 yıllığına kiralamak için kurulu kararı alınmıştır. Bu karar doğrultusunda emlak kiralayan sitelerden birinde “Otel, Butik Otel, Restoran ve Cafe olarak kullanilabilir ibaresi ile 49 yıllığına kiralanabileceği” ilan edilmiştir.

Çelik Gülersoy Vakfı’nın yöneticileri, vakfın ve kitaplığın kurucusu İstanbul ve Kütüphane sevdalısı Çelik Gülersoy’un mirasını ve emeklerini hiçe saymaktadır. Vakıf ve kitaplık İstanbulluların ortak mirasıdır. Birinci amacı İstanbul Kitaplığı’nı yaşatmak olan vakfın yöneticileri kütüphanenin nitelikli bir şekilde hizmetlerini yerine getirmek yerine kütüphanenin binasını kiralayarak ne yapacaktır? Vakfın kütüphane dışında hiçbir faaliyeti bulunmazken binayı kiralama girişiminin amacı nedir?

Kütüphanenin yenilenmesi ve İstanbullulara kaliteli hizmet vermesi için uzun yıllardır hiçbir girişimde bulunmayan vakıf yöneticilerinin kütüphaneyi kapatmaya yönelik girişimi için gerekçeler nelerdir?

Bina kiralandıktan sonra vakıf ve kitaplık nerede hizmete devam edecektir?

Bizler Vakfın ekonomik olarak kitaplık binasını kiralamayı gerektirecek bir sıkıntı nedeni olmadığını merhum Çelik Gülersoy’un mirasının tümünün vakıfa bırakmasından dolayı bilmekteyiz.

Türk Kütüphaneciler Derneği, İstanbul’da yaşayan kütüphaneciler, kütüphane severler, kütüphane dostları ve istanbullu yurttaşlar olarak İstanbul Kitaplığı’nın mevcut yerinde hizmet vermesinin sürmesini, kütüphanenin İstanbullulara kaliteli hizmet vermesi için modernleştirilmesini ve personel sayısının arttırılmasını istiyoruz.

İstanbul’un, İstanbulluların ortak mirası olan “Çelik Gülersoy Vakfı İstanbul Kitaplığı”nın kapatılmaması ve nitelikli bir hizmet vermesi için gerekli girişimlerde bulunacağız. Tüzel kişilikler ve yurttaşlar olarak sürecin hukuksal açıdan incelemeleri ve girişimleri başlatıyoruz. Kütüphanenin yaşatılması için takipçi olacağız. İstanbul’un önemli bir kültür kurumu olan “İstanbul Kitaplığı” na sahip çıkmak için tüm İstanbulluları, kitap ve kütüphane dostlarını, yayıncıları, yazarları, okurları ve tüm değerli kamuoyunu duyarlı olmaya İstanbul’umuzun kültürel miraslarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.”

Türk Kütüphaneciler Derneği