×

Prof. Dr. İlber Ortaylı Galatasaray Üniversitesi’ndeki Kütüphane Hakkında Bilgi Verdi

Hürriyet’e konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı, yanan binadaki kütüphaneye 6 bin kitap bağışladığını belirterek, bazı kitapların bulunabileceğini ama bazılarının bulunmasının zor olduğunu söyledi. Ortaylı şunları söyledi: “Allah beterinden saklasın. Üç fakültenin bulunduğu bina. Dolmabahçe Sarayı’nın büyük müştemilatı. Bu yanan binada derslik yok, hocaların odaları var. Öğrenci işlerinin kayıtları var. Kayıtların dolayısıyla kopyaları mevcut. Şimdi benim orada ikinci katta hukuk fakültesinde kurduğum kütüphane var. Oradaki 6 bin kitabı da ben bağışlamıştım. Bazı kitaplar bulunabilecek belki; ama bazılarının bulunması çok zor. Envanteri var elimizde, bilmiyorum bu sulama işinde, söndürme işinde ne kadarı sağlam çıkacak onu bilemiyorum. Çok, çok üzgünüz. Binanın da gayet müzeyyen işleri var kalem işi. Artık o bitti. Bu bir ahşap bina değil aslında. Bu kagir olarak yapılmış bina. Bunların ara katları ahşaptır. Çöktü zaten bina. Çok üzücü bir şey. Boğazdaki bu tarihi binaların okul olanların bilhassa böyle ardı ardına yanması çok düşündürüyor. Tekrardan okul olması lazım. “

BİNA HAKKINDA BİLGİ VERDİ

Bu büyük sarayın yani Dolmabahçe Sarayı’nın ve Çırağan’ın müştemilatındadır. Tevfik Efendi Köşkü denir buraya. Yani veliaht kendisi. Gördüğünüz gibi aslında iki kattır, bir de altında bodrum katı gibi bir yer vardır. Tavan süslemeleri çok orijinaldi. Yanan üst kat harem ve selamlık dairesiydi, hukuk fakültesi katıydı. Bu 19’uncu asrın tipik bir müştemilatı, ana sarayın müştemilatından, lojman görevi görüyor hanedan üyelerine protokol sırasına göre. Uzun süre Galatasaray Üniversitesi’nin ilk okul kısmıydı, birçok insanın hayatı burada geçmiştir. Son 10 yıldır Galatasaray üniversitesi’ndeydi. Tek tesellimiz asıl, ana kütüphanenin caddenin öbür tarafında olması. Orada kütüphanemiz kurtuldu, derslikler de orada zaten. Bu ön taraftaki tarihi bina çok zor kullanılacak ama derhal restore edilip okul olarak devam etmesi lazım. Yani bu yangınların tarihi fonksiyonunu değiştirmemesi lazım.”

Kaynak: http://www.radikal.com.tr