×

BBY Bölüm Başkanı Olsaydım! | Cem ÖZEL

[avatar user=”cemozel” /]
Cem ÖZEL

Kullanıcı Hizmetleri Yöneticisi/Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi

Bizim bölümlerin hocaları çok kıymetli. Öncelikle öğrencilerimizin ne kadar şanslı olduklarını belirtmek isterim. Bunun yanı sıra uygulamada yani kütüphanelerimizde/bilgi merkezlerimizde de çok kıymetli uzmanlarımızın olduğunu ifade etmek isterim. Bu ikinci kısımda yer alanlar, bölümlerimizin adeta “ar-ge”leri gibi geliyor bana; çünkü bir sürü uygulamayı yerinde yaparak öğreniyorlar.

Sesli düşünüyorum. Ben eğer alanımızdaki bölümlerde bölüm başkanı olsaydım uygulamadaki ya da diğer bir değişle sahadaki uzmanlarımızdan ziyadesiyle yararlanırdım. Onları, ya öğretim görevlisi olarak kadroma katar ya da bu süreç çeşitli bürokratik engellere takılıyorlarsa bölüm derslerinde, öğrencilerle onları sıklıkla buluştururdum.

  • Canlı canlı kataloglama yapan bir uzmandan kataloglamanın inceliklerini öğrenmelerini,
  • Bir uzman çağırıp kütüphane binalarının nasıl işlediğini, nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgi sahibi olmalarını,
  • Satın alma süreçlerinde neler yapıldığını, ne gibi zorluklarla karşılaşıldığını ve tüm süreçlerdeki adımları ilk elden öğrenmelerini,
  • Bir referans uzmanı davet ederek bu alandaki yenilikleri, bu alanda nasıl gelişmemiz gerektiğini,
  • Kütüphane otomasyon programları, web keşif araçları, veritabanları, süreli yayın tarama sistemleri hakkında bilgi almalarını,
  • Kullanıcı eğitimlerinin nasıl daha etkin verildiğini, öğrencilere sosyal medya iletişimi de dahil nasıl ulaşılacağını, uzman meslektaşlarımızın vereceği destek sayesinde yine ilk elden duymalarını,
  • Uzman arşivcileri çağırıp bu işin de püf noktalarını öğrenmelerini,
  • Ülkemizdeki ve dünyadaki mesleki dernekler hakkında, buralarda aktif görev yapan meslektaşlarımızı davet edip bilgi vermelerini,
  • Mesleki dergilerimizin kıymetli yazı işleri müdürlerini ve editörlerini davet ederek, dergicilik konusunda da neler yapıldığını, ne gibi zorluklarla karşılaşıldığını ilk ağızdan dinlemelerini,
  • Daire başkanlarını, direktörleri, müdürleri kısaca yöneticileri çağırarak bizim kurumlarımızın nasıl yönetilmeleri konusunda çok değerli bilgiler edinmelerini,
  • Bütün bunların yanında öğrencilerle meslektaşlar arasında bir “tanışağı” kurmalarını diğer bir değişle network kurmalarını sağlardım.

Bu maddeleri çoğaltmak mümkün. Bu saydıklarımın bazıları, bazı bölümlerimiz tarafından yapılıyor. Umuyorum ve temenni ediyorum ki, çok daha etkin bir iletişim ağı ile birlikte, teorideki bölümlerimiz ve uygulamadaki kütüphane ve bilgi merkezlerimiz arasında sağlam köprüler kurularak daha iyi meslektaşlar yetiştiririz.

1 yorum

comments user
Aylin

—–
Sesli düşünüyorum. Ben eğer alanımızdaki bölümlerde bölüm başkanı olsaydım uygulamadaki ya da diğer bir değişle sahadaki uzmanlarımızdan ziyadesiyle yararlanırdım. Onları, ya öğretim görevlisi olarak kadroma katar ya da bu süreç çeşitli bürokratik engellere takılıyorlarsa bölüm derslerinde, öğrencilerle onları sıklıkla buluştururdum.
—–
Bu düşünceler çok güzel Cem Bey. Ama uygulamada hiçbir bölümde bunlar yapılmıyor kendimizi kandırmayalım. Doğru düzgün güncel literatürü bile takip etmeyen akademisyenlerle dolu mesleğimiz.

Meslekte 15 yıl boyunca en yoğun kütüphanelerde görev yaparak, en azından 70-80 tane yarı zamanlı, stajer vs. öğrenci yetiştirdik. 25 tane eserimiz var(makale, sempozyum, proje, kitap vs.). Doktoramız bitmek üzere, hatta içimizde doktora mezunu olanlarda var. Ama halen Kütüphaneci olarak göreve devam ediyoruz. Bunun yanında kendimizi herhangi bir bby bölümü tarafından dikkate alınır olarak görmüyoruz. Kapımıza yakında “DR. KÜTÜPHANECİ…” diye yazmaktan öteye gidemeyeceğiz.

Acı ama mesleğin gerçekleri bunlar..