×

Kütüphanelerde Çürüme Ne Zaman Başladı? Bu Ülkenin Düşmanları İçimizde!!!

 

Merhabalar,

Bu yazıyı okuyanlar başlıktan rahatsız olabilirler fakat konuyu anlatan en uygun başlık bu cümle olduğu için kullanmak zorunda kaldım.

Aşağıda yazdıklarım kütüphanelerde emek veren mesleki formasyonu olmayan kişilere değildir. Öyle kişiler tanıyorum ki alaydan yetişme ve var gücüyle kütüphanecilik mesleğine hizmet ediyor.

Kütüphanelerde çürüme aslında ilk Halk Kütüphanelerinde başladı. 1997 yılında İstanbul Üniversitesine başladığımda fark ettim. Bazı Halk Kütüphanelerini ziyaretim sırasında gördüm ki yönetim kadrolarını öğretmenler istila etmiş. Kütüphaneciler ise daha çok kataloglama ve sınıflama biriminde hizmet vermekte.

Sonra iş hayatına Üniversitede başladım. Çeşitli toplantılarda tanıştığım meslektaşlarımın en büyük sıkıntısı Kütüphaneyi basamak olarak gören veya tatil yeri olarak algılayan koltuk sevdalısı insanlardı.

Kütüphanelerde kimi zaman Daire Başkanı kimi zaman Müdür olan bu kişiler ya cemaat ya da siyaset ya da hemşeri argümanlarını kullandılar. Argümanların bir önemi yok… çünkü gaye aynı…

Çürüme Halk Kütüphaneleri ile başladı oradan Üniversitelere sıçradı. Sıra kime geldi?  Akademiye….

Çeşitli üniversitelerde bölüm açılmaya başlandı. En son adını vermeyeceğim bir üniversiteye akademisyen ilanını gördünüz. Tarihçi ilanı verildi.

Konuyu ciddiye almalıyız. Bölümlerin bazılarında Kütüphanecilik mezunu birkaç kişi var.

Mesleğimizin içi boşaltılıyor.

En açı veren taraf ise eski bölümlerin, bu işin yıllarca emeğini verenlerin bu konuda birkaç kelam etmemesi. Neyinizden korkuyorsunuz çoğunuz Prof. olmuşsunuz. Artık kaybedecek bir şeyiniz yok….

Bıçak sizlere kadar dayandı.

Ülke olarak bizi yıkmak isteyen düşmanların olduğuna inanırız…. Komplo teorileri üretip kendimizi kandırırız.

Asıl düşman içimizde….

Liyakatin olmadığı, emeğin hiçe sayıldığı bürokraside ki düşmanı temizlemeden toplumsal huzuru sağlayamayız.

Emek ve Dayanışma Günü Kutlu Olsun….

 

Kaynak