×

Kaç Tür Kütüphaneci Var? Beyaz Kütüphaneci, Milli Kütüphaneci, Çekirge Kütüphaneciler, Emektar Kütüphaneciler

Merhabalar,

Toplumsal ayrışmanın her geçen günü derinleştiği ülkemizde, meslektaşlar arasında da kamplaşmalar, ötekileştirmeler ne yazık ki yaşanmaktadır.

Karşısındakini yok sayma düşüncesi kişileri yok etmemekte aslında sorunları büyütmekte ve mesleğimize zarar vermektedir.

Asıl olanın kütüphanecilik mesleğini toplumda saygın bir yere götürmek olan meslektaşlar gereksiz enerji harcamaktadır.

Meslek Hayatımda Tanıdığım Kütüphaneci Türleri

Beyaz Kütüphaneciler:

  • Bu tür kendini her ortamda belli eder.
  • Genelde ağızında lafları yuvarlaya yuvarlaya konuşur.
  • Akademik terim kullanmaya bayılır.
  • Veritabanları olmazsa kütüphaneciliğin biteceğini düşünürler.
  • Toplantılarda grup halinde gezerler.
  • Yabancı dil bilmeyenlere ikinci sınıf zenci muamelesi yaparlar
  • Belirli dernekler etrafında kümelenmiş olup koltukları her seçimde babadan oğula aktarırlar

Milli Kütüphaneci

  • Milli teriminin son zamanlarda popüler olması ile birlikte ortaya çıkmıştır
  • Beyaz kütüphaneci felsefesini ret etse de aslında öz olarak benzer yanları vardır.
  • Genelde konuşurlar fakat Beyaz Kütüphaneciler gibi örgütlenemezler
  • Milli değerleri ön plana çıkartayım derken bilimsel gerçekleri de unuturlar
  • İyi şeyler düşünürler fakat bir adım ilerisine ne yazık ki gidemezler.

Çekirge Kütüphaneciler

  • Bunların meslekle falan işleri yoktur
  • Hasbelkader bölümü bitirmişlerdir.
  • Konjonktür hangi tarafta ise o tarafa yönelirler
  • Sürekli kadro arayışları vardır.
  • Olmaz denilen kurumlar arası geçişleri yaparlar. Bir bakmışsın üniversitede bir bakmışsın Kültür Bakanlığında
  • Genelde çözüm odaklı değil, koltuk odaklı konuşurlar

Sonradan Kütüphaneciler

  • Bu tür meslekten değildir
  • Kütüphaneci gibi davranmaya çalışırlar
  • Yetenekli olduklarını düşünürler, mesleği küçük görürler
  • Kütüphaneciliği sevdiklerinden değil unvanı sevdiklerinden zoraki meslek içinde bulunurlar

Emektar Kütüphaneciler

  • Bu kütüphaneciler sayesinde meslek ayakta kalmaktadır aslında
  • Genelde tanınmaz
  • En zor koşullarda çalışırlar
  • Reklam kaygıları yoktur.
  • Kurumlarda genelde  abi veya abla diye hitap edilir
  • Ufak hesapları yoktur.
  • Genelde haksızlıklar karşısında kader der geçer

Sizce kaç tür kütüphaneci var……..

Bizler, sizler hangi gruba giriyoruz….

Saygılarımla…….

Kaynak

20 yorum

comments user
Asuman Nesibe GÖK

Ben keyif alarak okudum yazınızı, farklı bir pencereden sınıflandırma.
Bu tür yaklaşımlara da ihtiyacımız var. Alanımız çok geniş, çalıştığımız kuruma göre, meslekten kişilerle ya da meslekten olmayanlarla çalışma durumuna göre davranışlar geliştiriyoruz. Hangi gruba giriyorum ? Çalışma hayatımın değişik evrelerinde belki hepsinden biraz olmuşumdur. Ama çalışma hayatımın her evresinde “Mesleğine Saygı Duyanlar” kategorisinde değerdirmeliyim kendimi.
Ellerinize sağlık.

    comments user
    Kazım ŞENTÜRK

    Asuman Hanım teşekkür ederim. Farklı pencerelerden bakabilmeliyiz. 🙂 Literatüre yeni bir kategori eklediniz 🙂

comments user
Salih Sandal

Merhaba,
Türkiye’de kütüphaneciliğin saklı kalmış temellerini ortaya çıkaran ve “Kütüphanecilik” yaparak geçimimizi sağladığımız mesleğimizin hakkını veren Prof.Dr. İsmail Erünsal’ı saygı, sevgi ve hürmet ile anmamız gerekir. Son yıllarda yazdığı kitaplar ile Türkiye’de “Kitap ve Kütüphanecilik” denildiğinde aklımıza gelen en önemli kişidir. Arşiv vesikalarını kullanarak gün yüzüne çıkardığı eserlerinde aslında kütüphanecinin de nasıl olması gerektiğini ifade etmektedir. Türkiye’de “Kütüphane” denildiğinde akla gelen ve EN İYİ 10 KÜTÜPHANE arasında yer alan “İSAM KÜTÜPHANESİ”ne baktığımızda bunun müşahhas örneğini de görmekteyiz.

    comments user
    Kazım ŞENTÜRK

    Salih Bey Merhaba, Prof.Dr. İsmail Erünsal’ın bizde de kitapları var. Şuan ödünçte fakat en kısa zamanda okuyacağım inşallah.

comments user
Vedat

Gayet yerinde tespit olmuş elinize sağlık. Bunlara daha bir çok tür eklenebilir diye düşünüyorum.

    comments user
    Kazım ŞENTÜRK

    Vedat Bey Merhaba, Neden olmasın, hayal gücümüze, gücünüze kalmış 🙂

comments user
Selahattin

Çok kibar tanımlamalar yapmışsınız, daha farklı ve bazılarının beğenmeyeceği tabirleri de ekleyebilirdiniz. Benim çok sevdiğim ama bu tür yaşayanların beğenmeyip köpüreceği bu yazıya tam da uyacak bir ifade bulunuyor. “Her tuzum var diyene salatalık yetiştirmen gerekmez”…. gerisi aslında boş laf.
Elinize sağlık.

    comments user
    Kazım ŞENTÜRK

    Meslek hayatımda bazı tespitler yaptım bu durumuda sizlerle paylaştım. Eleştiri de var tabi. Eyvallah Selahattin bey.

comments user
Zuhal Topaloğlu

Yazık, keşke böyle bir yazı yazmasaydınz. Zaten zar zor bir araya gelen bir meslek grubunu böyle ayrı ayrı sınıflamak ve gruplamak niye acaba?

    comments user
    Kazım ŞENTÜRK

    Merhaba Zuhal Hanım, Kendi acımdan durum tespiti yaptım. Yazımda da bahsettiğim gibi “Karşısındakini yok sayma düşüncesi kişileri yok etmemekte aslında sorunları büyütmekte ve mesleğimize zarar vermektedir.” Gruplaşmak, ötekileştirmek yerine ortak değerleri ön plana çıkartmalıyız. Asıl olan Kütüphanecilik’tir.

comments user
Hunter

Kazım Bey

Selamlar, uzun yıllardır yaşadıklarımı ve gördüklerimi çok tatlı bir hiciv dili kullanarak belirtmiş olmanız çok hoşuma gitti, bir çok tanıdığımı , bunlar sizinde tanıdığınız kişiler, tanımlamış olduğunuz alanlara yazdım bile, onlar mutlu olmamış olabilirler ama en çok antipati beslememe davranışları ile sebep olanlar nedense hep beyaz olanda toplandı. Güldük eğlendik , keyifli olmuş. karşılaştığımız ortamda konuşuruz…

    comments user
    Kazım ŞENTÜRK

    Eyvallah, En kısa zamanda görüşmek üzere 🙂

comments user
Menduh DİNÇ

Sanırım birbirimizden çok etkilenmişiz kader ortaklıklarımızda.
Katılmamak mümkün değil. Ağzına sağlık.

    comments user
    Kazım ŞENTÜRK

    Eyvallah Menduh Kardeşim.

comments user
sade kütüphaneci

Birde Akademik kütüphaneciler var Ulaşılamazlar tayfası (hepsi öyle değil tabi) ama geneli malesef kütüphanecilik konusunda otoriterler ama yalnızca kağıt üzerinde hic birinin en ufak bir uygulamadan haberi yok ama yüksek lisans doktora ve ustu eğitimli olunca otorite oluyorsun hic bir sorunla yada listelerde tartısılan konularla ilgili fikirleri yoktur mesela Kadro gibi toplu katalog gibi. RDA gibi, gibi gibi gibi

    comments user
    Kazım ŞENTÜRK

    Fikirlerinize katılıyorum. Ortak özellikleri sahada çalışmayıp ahkam kesmektir. Yeni bir tür mü ortaya çıkıyor acaba 🙂

comments user
Çiğdem İZCİ GAZEL

Tanımlamalar farklı bir bakış açısı gibi görülebilir lakin bir çok kısmına katılmıyorum …Tanımlamalar : kişilere , mekanlara, şartlara, ideallere vb..durumlara göre hem farklılık gösterir hem de belli bir kategoriye sığmayabilir.Başka bir açıdan bakar isek, ayrıştırma ve ötekileştirmekten söz ediyorsak eğer; bu da bir ayrıştırma ve ötekileştirme sayılabilir .Mesleki anlamda örgütsel bir yapı oluşturmak da yetmez, hepimizin bildiği gibi meslekten kişilerin ufkunu açmak için belli teşvikler de gereklidir.Kütüphaneci kendi mekanından da taşmalı ki mesleği bir klişe olarak görmesin.Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Nacizane fikrimi dile getirdim.Bu konulara değinmek bile mesleğimiz açısından çok şey ifade eder..

iyi çalışmalar.

    comments user
    Kazım ŞENTÜRK

    Merhaba Çiğdem Hanım, Farklı pencerelerden bakmak gerekir. Yazımda da belirtiğim gibi asıl olan kütüphanecilik mesleğidir. Gereksiz enerji harcamaya gerek yok.

comments user
Kazım ŞENTÜRK

En güzel görevi sizler yapıyorsunuz. Bu meslek hala hakkıyla yapılıyorsa sizlerin sayesindedir. Emeğinize sağlık…

comments user
Yüksel Polat

Elinize saglik cok güzel bir tesbit yapmissiniz sanirim ben kendime emektar kütüphaneci olarak görüyorum. Cunku meslekte 25 yili doldurdum ama hala ayni sekilde devam ediyorum dun meslege baslayanlar benden cok ust gorevdeler ne yapalim bize de nu gorev dustu saygilarimls