×

3. Milli Kültür Şûrası – Yayıncılık ve Kütüphanecilik ile Çocuk ve Kültür Komisyonları Hakkında Bilgilendirme | Doç. Dr. Işıl İlknur Sert

3. Milli Kültür Şûrası’na müzakereci olarak katılan  Sayın Doç. Dr. Işıl İlknur Sert hocamızın  Yayıncılık ve Kütüphanecilik ile Çocuk ve Kültür Komisyonları konusundaki görüşleri ve kamuoyuyla paylaştığı bilgiler aşağıda yer almaktadır.

  1. Milli Kültür Şûrası 3-5 Mart 2017 tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşti. “Dünyanın iyiliği için Türkiye” ana fikri benimsendi. Kararların uygulanmasının Cumhurbaşkanlığı tarafından takibe alınacağı belirtildi.

Orada kütüphaneciler de vardı. Camiamızın yıllardır dile getirdiği sorunlardan hiçbiri atlanmadan söylendi. Bunlar raporlara, tartışma metinlerine, kamera kayıtlarına geçti. Temsiliyet konusunda hiçbir sıkıntı yaşanmadı. Kütüphaneciler tarafından adeta bir lobi faaliyeti yürütüldüğü, Yayıncılık ve Kütüphanecilik Komisyonu’nda Komisyon Başkanı Sayın Cevat  Özkaya tarafından bizzat dile getirildi ve kendisinin kapanış oturumunda söylediği ilk sözlerden biri “bir sonraki şûrada kütüphanecilik ayrı bir oturum olarak ele alınmalıdır” oldu.

Alanımızı komisyon üyesi olarak iki isim temsil etti. Canla başla çalıştıklarına, raporları hazırlamak için ne kadar uğraştıklarına ben şahidim. Yayıncılık ve Kütüphanecilik Komisyonu üyesi Doç. Dr. Asiye Kakırman Yıldız ile Çocuk ve Kültür Komisyonu üyesi Dr. Fatih Erdoğan bu iki isimdir.

Yayıncılık ve Kütüphanecilik Komisyonu üyesi Doç. Dr. Asiye Kakırman Yıldız, 9 yayıncıya karşı tek başına ama arkasında birçok kütüphaneciyle alanımızın sorunlarını dile getirdi. Toplantı sırasında yayıncıların zaman zaman destek, zaman zaman da engel olduğu bir gerçek. Lütfen yayıncı dostlarımız alınmasınlar ama rapora girmesini istediğimiz şeylerde inat etmek bizim kanayan yaramıza ilaç bulma çabamızdır. Bu konuda gerek raportörleri abluka altına alarak fikirlerimizi rapora yazdırma çalışmasıyla, gerek sunumundaki özenle Doç. Dr. Asiye Kakırman Yıldız’ı can-ı gönülden tebrik ediyorum. Bir görev verilmişti ve o, görevini başarıyla gerçekleştirdi. Çözüm önerileriyle, çevresindeki kütüphanecileri dinleyip rapora gece gündüz demeden eklemeler yapmasıyla, raportörlerle iyi ilişkiler kurup isteklerimizin raporda yer almasını sağlamasıyla teşekkürü hakeden bir iş yaptı. Ona içtenlikle, gönül dolusu teşekkür ederim.

Teşekkürü hakeden bir grup daha var: Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nde çalışan uzman arkadaşlarımız. Başta Ali Odabaş ve Ahmet Aldemir olmak üzere KGYM’de yönetici ve uzman olarak çalışan bir grup meslektaşımız (ne olur isimleri hatırlayamadığım için beni bağışlayın) ile müzakereci listesinin iki üyesi olan Selahattin Öztürk ve Selçuk Aydın, Milli Kütüphane’den meslektaşlarımız, ben orada olmadığımda konuşan ve destek veren meslektaşlarımız ile bir lobi faaliyeti yürütüldü. Ben sadece fikirlerimi yazıp verdim. Söz almama gerek kalmadı, çok memnunum, gönlümün dileklerini dile getirenler zaten oradaydı. Bu arkadaşlarımıza da özel ve gönülden teşekkürü bir borç bilirim.

Bize düşenler var, öncelikle Ulusal Bilgi Politikası Çalıştayı’nı nasıl yapacağımızı, Ulusal Kütüphane Yasası’nı nasıl güncellememiz ve ele almamız gerektiğini düşünelim. Yeni bir sayfa açıldığını hissedelim.

İki komisyonun çalışmalarını takip ettim. Diğer komisyon çalışmalarını sonuç raporları okunurken takip ettim. Hemen hepsinde kendi alanlarıyla ilgili kütüphane kurma ve/veya varolan tüm kütüphanelerin iyileştirilmesiyle ilgili maddeler yer almaktaydı. Çocuk ve Kültür Komisyonu ile ilgili bilgileri ayrıntısıyla aşağıya ayrıca yazdım çünkü burada kayıtlı müzakereci olarak görev aldım. Tartışılan ve karara varılan maddeleri sizinle paylaşıyorum. Daha fazlası ayrıntılı raporlarda yer alıyor. Hepsini bu kadar sanmayın. Aşağıda yazılanların hepsinin raporlarda yer aldığına bizzat şahitlik ederim.

Yayıncılık ve Kütüphanecilik Komisyonu:

Yayıncılık ve Kütüphanecilik Komisyonu’nda alanımıza dair ayrıca uzun bir rapor vardır. Raporların yayımlanarak paylaşılacağı duyurulmuştur. Komisyonun Başkanı Sayın Cevat Özkaya tarafından son gün okunan sonuç raporundan bizi ilgilendiren başlıklar:

-Bir sonraki şurada kütüphanecilik ayrı bir komisyon olarak yer almalıdır.

-Toplumun yeni sosyal yapısına ve ihtiyacına uygun olarak kütüphane, kütüphanecilik vb konulardaki tüm kavramlar yeni baştan ele alınmalı ve buna uygun politikalar oluşturulmalıdır.

-Yayıncılıkla ilgili konular ele alınmıştır. ( Bu kararları yazmadım. İlgilenenler aşağıdaki linkte ses kaydını bulabilirler.)

-Yeni yapılacak kütüphane binalarıyla iyileştirilmesi yapılacak kütüphaneler sadece bilgi ihtiyacını karşılayacak yerler olmaktan öte, çocukların, gençlerin, yaşlıların ve engellilerin de rahatça kullanabileceği yaşayan kütüphane konsepti içinde tasarlanmalı ve hizmete sunulmalıdır.

-Halk kütüphaneleriyle Milli Kütüphane’nin yaşadığı en önemli problemlerin başında personel sorunu gelmektedir. Büyük kütüphanelerin yönetimi, koleksiyon, bina, personel, fonksiyon ve mekan açısından çok daha büyük ve farklı bir teşkilatlanma yapısına sahip olan ya da olacak olan kütüphanelerin, (örneğin Beyazıt Devlet Kütüphanesi, Rami’de yapılacak kütüphane ve Adnan Ötüken gibi) daha etkin ve kapsayıcı bir teşkilatlanma modeline kavuşturulması gerekir.

-Ulusal bilgi politikası; ülkemizde yasal düzenlemesi yapılmış kurumlar arasında işbirliği oluşturan bir ulusal bilgi politikası bulunmamaktadır. Bilginin üretilmesi, korunması ve yönetilmesine öncülük eden yasal düzenleme yoktur. Bu çerçevede ulusal bilgi politikası çalıştayı yapılarak ulusal bilgi kuruluşlarına yönelik master plan belirlenmelidir.

-Ulusal Kütüphane Yasası’na ihtiyaç vardır.

-Türkiye’de yürütülen kataloglama çalışmalarının standardizasyonu gerekmektedir. ISBN ve ISSN’i esas alınarak kataloglamanın tek çatı altında yürütülmesi gerekmektedir. Yayınlanma sırasında merkezi olarak kataloglamayla, aynı materyalin farklı kütüphanelerde tek tek kataloglanmasıyla oluşan sorunların önüne geçilecek;  insan kaynaklarının daha verimli olarak kullanılarak kullanıcı merkezli hizmet politikasına geçilecektir.

Çocuk ve Kültür Komisyonu:

Komisyon Başkanımız Sayın Mustafa Ruhi Şirin’di. “Türkiye’de Çocuk Yayıncılığı:

Çocuk ve Okul Kütüphaneleri” başlıklı konuyu komisyon üyesi Dr. Fatih Erdoğan ele aldı. Hazırladığı rapor son derecede güzel ve etkiliydi. Kendisine bu güzel raporu ve alanımızı kucaklayan tavrı için çok teşekkür ederim. Sayın Mustafa Ruhi Şirin’e ise özellikle teşekkür etmek isterim çünkü hemen her komisyon üyesinden sonra söz alarak kütüphane sözcüğünü ilişkilendirmemize izin verdi. Müzakereci listemiz 55 kişiden oluşuyordu. 27’si çeşitli zamanlarda aramızda bulundu. 11 Komisyon Üyemiz vardı. Bir editörümüz ve bir  raportörümüz bulunuyordu.  Alanımızdan, şu anda Mavibulut Yayınlarında editör ve yayıncı olarak görev alan, Bölümümüz mezunlarından Keriman Güldiken, yine Bölümümüz mezunlarından Mustafa Özyürek (Türk Kütüphaneciler Derneği

İstanbul Şubesi Başkanı), Aydın İleri (Okul Kütüphanecileri Derneği Başkanı) ve ben müzakereci sıfatıyla bulunuyorduk. Mustafa Özyürek, Şûradaki oturumlarımıza katılamadı. Müzakerecilerimiz Keriman Güldiken ve Aydın İleri’ye rapora katkılarından dolayı kendi adıma teşekkür ederim.

Rapora giren hususlar:

-Çocuk kitapları alanında ebeveyn ve öğretmenlerin daha çok bilgi sahibi olması yönünde geliştirilecek projelere destek olunmalıdır. Kitapları profesyonel ve uzman düzeyinde değerlendiren süreli süresiz yayınlar, internet portal çalışmalarına mali destek verilebilir.

-Yayın üretiminde başta kâğıt olmak üzere maliyetleri yükselten girdilerde destek sağlanabilir.

-Öğretmen ve ebeveyn eğitimleriyle, çocuk kitabının eğitimin dışında fakat eğitimi besleyen edebi kaynaklar olarak önemini vurgulayacak çeşitli çalışmalar yapılmalı, kütüphanelerde bu yönde etkinlikler yapılması ve bu etkinliklere yetişkinlerin katılması teşvik edilmelidir.

-Çocuğun kendi okuyacağı kitabı kendisinin seçebilmesi kültürünün benimsetilebilmesi için bunun önemi ebeveyn ve öğretmenlere verilebilecek seminerlerde işlenmeli ve çocuğun kitabı sevmesinde bunun hayati önemi olduğu vurgulanmalıdır.

-Çocuk kitabının çocuğa ulaşmasında önemli rolü olan kitabevlerine işletme desteği verilmeli, her sokakta çocuk kitabevleri açılabilmesi için ekonomik olarak özendirici çözümler geliştirilmelidir. Bu yönde geliştirilecek kapsamlı online satış mağazalarına ekonomik destek sağlanmalıdır.

-Çocuk kütüphanelerinin ve okul kütüphanelerinin sayısı artırılmalı, nitelikleri geliştirilmeli, bunun için daha çok bütçe ayrılmalıdır. Çocuk kütüphanelerinde çocukla kitap ilişkisini kurma konusunda iyi eğitilmiş kütüphaneciler istihdam edilmelidir.

-Yurt dışı fuarlarda çocuk kitabı üreticilerinin (yayımcı, yazar, çizer) daha çok yer alabilmesi yönünde bu fuarlara katılım konusunda devletin vermekte olduğu desteğin kapsamı genişletilmelidir.

-Yerel çocuk edebiyatımızın geliştirilmesi yönünde hem yazara hem çizere hem de yayımcıya saygın jürilerin desteğiyle Bakanlığımızca teşvik edici ödüller konulmalıdır.

-Kütüphanelerde engellilerin kullanımını kolaylaştıracak önlemler alınmalıdır.

-Halk ve çocuk kütüphaneleri, sözel kültürün kaynaklarını desteklemede öncülük yapmalıdır.

– Halk ve çocuk kütüphaneleriyle okul kütüphaneleri hem kültürel mekan hem de sosyalleşme mekanı olarak kullanılmalıdır.

-Oyuncak kütüphaneleri kurulmalıdır.

-Kütüphanelerde çocuk atölyeleri, yaratıcı drama vb. etkinlikler yapılmalıdır.

-Anne babaların çocuklarıyla birlikte kütüphane kullanması özendirilmelidir.

-Okul kütüphaneleri, okullarda yer verilmesi gereken Bilgi Okuryazarlığı dersinin uygulama alanı olarak kullanılmalıdır.

-Okullarda okuma kültürü dersi eğitimi verilmelidir.

– Halk ve çocuk kütüphaneleriyle okul kütüphanelerinde yayıncılarla işbirliği yapılarak üretilen nitelikli elektronik yayınlara yer verilmelidir.

-Kütüphanelerin kendi web sayfaları güncel ve nitelikli hale getirilmelidir.

-Mülteci ve sığınmacı çocuklara yönelik kütüphane hizmeti verilmelidir.

-İyi kütüphane örnekleri ödüllendirilmelidir.

Halk ve çocuk kütüphaneleriyle okul kütüphaneleri hatta tüm  kütüphane türlerini kapsayan bie devlet politikası oluşturulmalıdır.

-Yerel yönetimler ve devlet, okul öncesine yönelik kütüphaneler kurmalıdır.

-Çocuklara matbu veya elektronik dergi izleme alışkanlığı verebilecek ürünler ortaya çıkarılmalıdır.

3 günde yaşadıklarımızı böyle özetlemek mümkün. Nacizane, üzerime vazife saydım ve sizlerle paylaştım. Facebook ve Twitter ile de yapılanları an be an duyurmaya gayret ettim. Yaptığım sadece güzel şeyleri duyurmaktır. Bir ricam var: Yapılanlara teşekkür etmemeyi şiar haline getirmeyin ne olur. Evet, çok teşekkür ediyorum. Çünkü ihtiyacımız olan, birbirimizi desteklemektir. Kimin ne yaptığı önemli değil. Eğer ideallerimizi gerçekleştirmek için birileri bazı çabalarda bulunuyorlarsa onları alkışlamak lazımdır. Çünkü önemli olan ideallerin gerçekleşmesidir. Onu kimin gerçekleştirdiği konusunda polemiğe girmeye neden yoktur. Bunu önce kendime, sonra bu yazıyı okuyan herkese söylüyorum.

Bu konularda daha önce çalışma yapmış tüm meslektaşlarımıza ve hocalarımıza da gönülden teşekkür ederim. Onlar bu çalışmaları yapmasalardı, yukarıdaki öneriler dile gelmez ve ben, onların dile getirildiği haberini sizlere yazamazdım.

Dilerim alınan tüm kararlar uygulanır. Umutsuz olmanın alemi yok ama takipçi olmanın faydası var.

“Neden”i, “niçin”i ve “nasıl”ı bırakalım. İşe odaklanalım.

Okuduğunuz için çok teşekkür ederim.

Sevgiyle, saygıyla…

Not:  Kültür ve Turizm Bakanımızın kapanış konuşmasının linki: https://www.youtube.com/watch?v=A5-HzdEqcKw

Yayıncılık ve Kütüphanecilik Sonuç Raporu Ses Kaydı:
http://dosya.co/0i27m…/Yayıncılık_ve_Kütüphanecilik.m4a.html
Çocuk ve Kütüphane Sonuç Raporu Ses Kaydı:
http://dosya.co/oa0nav9mwg3z/Çocuk_ve_Kültür.m4a.html

https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1431009640256783&id=100000432833295

 

Doç. Dr. Işıl İlknur Sert
İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi
Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü
Öğretim Üyesi