×

ANKOSLink 2013 Konferansı Başladı

25-27 Nisan tarihleri arasında Antalya Belek’teki Maritime Kongre Merkezi’nde yapılan toplantıya; 150 farklı kurumdan 300’ün üzerinde kurum temsilcisi, yayıncılık, kütüphane otomasyonu, kütüphane güvenliği gibi alanlarda faaliyet gösteren 60’dan fazla firmadan yaklaşık 200 firma temsilcinin katılacağı ve 47 firmanın stant açacağı belirtiliyor. ANKOS toplantısının ilk defa bu yıl ulusal ve bölgesel bir toplantı özelliğine kavuştuğunu söyleyen Kadir Has Üniversitesi Bilgi Merkezi Müdürü ve ANKOS Başkanı Ertuğrul Çimen, geçen 12 yılda toplantıların daima bir üniversite ev sahipliğinde yapıldığını, bu yıl ise hızla artan lojistik, teknik ve diğer altyapı ihtiyaçları nedeniyle bir kongre merkezine taşıdıklarını belirtti.

Çimen, konu başlıkları arasında Türkiye’nin bilgi toplama stratejisi, ulusal ve uluslararası iş birlikleri ile ilgili bildiriler, sunumlar, Türkiye’nin uluslararası elektronik yayıncılık alanındaki faaliyetlere nasıl daha çok katkı sağlayabileceği ile ilgili çok geniş bir alanda sunumlar ve görüşmeler yapılacağını bildirdi. Yaklaşık 500 kişilik bir katılımcı grubu ile birlikte olduklarını ifade eden Çimen, katılımcıların önemli bir kısmının kütüphane yöneticilerinden oluştuğunu aktardı.

AVRUPA KÜTÜPHANELERİNE TÜRKÇE ERİŞİM
Toplantıdaki konu başlıklarından biri olan, Avrupa kütüphanelerine Türkçe erişimle ilgili de bilgi veren Çimen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Europeana Newspapers Online Projesi, Milli Kütüphane Başkanlığı tarafından yürütülen uluslararası bir işbirliğinin sonucu hayata geçmiş bir proje. Europeana Projesi olarak yaygın şekilde bulunuyor. Bir Avrupa dijital kütüphanesi oluşturuluyor ve Avrupa’yı oluşturan tüm toplumların geçmişten gelen kültürel miras kayıtları önce elektronik ortama aktarılıp ondan sonra da dijital olarak herhangi bir sınırlama olmaksızın bütün kullanıcıların erişimine açılıyor. Milli Kütüphane Türkiye’den temsilci olarak bu projede yer alıyor. Türkiye’nin Europeana Projesi’nin içerisinde yer alması için önemli çalışmalar yaptılar. Bunun şöyle bir avantajı olacak. Biz hep içeriye sınırlı erişimden ve yeterince içerik sunulamadığından şikayet ederiz. Yapılan bu çalışma umuyorum bir ilk adım olacak ve tüm dünyadan Türkçe içeriğin daha çok görülebilir bir platformu olacak.” Projenin tanıtımlarına başlanıldığını kaydeden Çimen, bu hizmetin aslında uzun süredir kullanıcıların erişimine açık olduğunu, ancak yaygın şekilde duyuruların yeni yapılmaya başlandığını belirtti.

GÖRSEL VE İŞİTSEL ‘DİGİLAB’ PROJESİ
ANKOSLink toplantısında yer alan projelerden bir tanesinin de görsel ve işitsel medyaların tek platformu olan ‘Digilab’ Projesi olduğu belirtilirken, Proje Yöneticisi Taha Kayaoğlu, Alternatif Medya olarak geçtiğimiz yıl da bu toplantıya katıldıklarını söyledi.

Alternatif Medya’nın yayıncılık yapan bir kuruluş olduğunu kaydeden Kayaoğlu, “Tek farkı bugün burada bulunan basılı yayıncılığın bir tık ötesinde dijital yayıncılık anlamında her türlü işi yapan, web tabanları video ağırlıklı işler. Bizim burada olmamızın nedeni Digilab Projesi; Dijilab görüntülü ve sesli medyaların depolandığı bir platformdur. Bugün Anadolu üniversiteleri kütüphanelerinde çeşitli video içerikli, film veya eğitim materyali var. Fakat artık içeriğinde görüntü ve genel ses olacak. Artık üniversiteler bu tür içeriklere yatırım yapıyorlar. Büyük şehir üniversiteleri dahil olmak üzere bin, 5 bin belki 10 bin tane film satın alıyorlar. Sonra onları ya kiralıyorlar geri almak üzere, fakat bu tarz DVD veya VCD’lerde öğrencilerin bunu çoğaltması, telif hakkı sorunları olabiliyor ya da DVD bozuluyor ve de zahmetli bir iş. Biz burada farklı bir yol düşündük. Dedik ki; kurum kendi içerisinde makinesinin içerisine koysun ve bir tane tıka basarak DVD’yi kendi serverlerinde yüklesinler” şeklinde konuştu

Artık herkesin gelişen dünyada iPad, iPhone ve bilgisayar gibi özelliklere sahip olduğunu belirten Kayaoğlu, üniversitelerin bu sistemi aldığı takdirde öğrencilerin bu program bünyesindeki görüntüleri kolayca izleyebileceğini vurguladı. Kayaoğlu konuşmalarını şöyle sürdürdü: “Paralel element denilen mantıkla artık görüntülerin, DVD’lerin depolama alanlarında çok büyük yerler kaplamadan küçük boyutlarla birçok DVD’yi içerisinde barındıracak şekilde ‘digilab’ teknolojisini geliştirdik. Bir videonun içerisinde çeşitli sesler, alt yazılar vardır. Biz burada bir tane görüntü yapıp altlarındaki bütün sesleri ile alt yazıları birbirinden koparıyoruz. Bir sesi bir alt yazı ile birlikte büyük bir dosya olmaktansa hepsini ayrı ayrı görüp, küçük bir dosya halinde depoluyoruz. Sistem çağrıldığı zaman, mesela ses İngilizce, alt yazı Türkçe olsun dediğimizde, sadece altlığına koyup düz bir şekilde götürmesini sağlıyorlar, depolama alanında da yer kazanıyorlar.”İnternetten izlenebilen görüntülerle digilab sistemi arasındaki farka da değinen Kayaoğlu, “İnternet gibi platformlar sadece üniversitede değil bütün kurumlarda çeşitli internet altyapısı gerektiriyor. Eğer öğrenci internetten buna erişirse kurum içerisindeki internet altyapısı bir süre sonra aşağılara düşer ve internet kullanımı arttığından başka insanlar interneti kullanamaz hale gelirler. Bu platform bunu da engelliyor. Kendi içerisinde sadece lokal olarak çalıştığı, herhangi internet kullanılmadığı için öğrenciler çok rahat bir şekilde kullanır. Ne videoda bir yavaşlama olur, ne de kurum internet yapısında bir yavaşlama olur” dedi.

Kaynak: http://www.beyazgazete.com/