×

Kuşunuz ötmüyor mu? | Cem ÖZEL

[avatar user=”cemozel” /]
Cem ÖZEL

Kullanıcı Hizmetleri Yöneticisi/Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi

Kuşunuz ötmüyorsa ona kitap okumayı deneyin!

Kitap, her derde deva. Ben bunu yıllar önce bir türlü açmayan çiçeğim üzerinde denemiştim. Sabırla farklı türde kitaplar okudum her gün: şiir, öykü, roman, deneme, anı, biyografi… Nedense şiirden daha çok etkilendi ve güzel yüzünü göstermişti bana.

Sonrasında başka bir çiçeğimle daha aynı durumu yaşadım. Ona da farklı türlerde kitaplar okudum. O da öykülerden hoşlandı.

Çiçeklerde bu başarıyı yakalıyorsak, kuşumuzda da bunu deneyebiliriz. Bazı kuşlar ötmez bilirsiniz. Onlara güzel metinler okuyalım. Belki şarkı da söylenebilir.

Sadede geleyim. Bu açmayan çiçekleri ve ötmeyen kuş benzetmelerini kitapla henüz tanışmayan okur adayları için de kullanabiliriz.

Bahanelerini ve temel sorularını biliyoruz.

Bahanelerini şöyle sıralayabiliriz:

Okuyunca uykum geliyor.
Çok sıkılıyorum.
Gözlerim ağrıyor….

Temel soruları da şu:

Hangi kitabı önerirsiniz?

İşte bu soru bizi doktor pozisyonuna sokuyor. Teşhisi koyup ilaç misali gereken kitapları almasını önermeden önce bir beyin ve kalp haritasını çıkarmak gerekir okur adayının. En ufak bir ipucu, aday okurunu çok kısa bir zamanda kitapkurduna dönüştürebilir; ama tersi olup bitkisel hayata da sokabilir.

Ben her zaman, her edebi türde, herkesin çok sevebileceğine inandığım ve güvendiğim kitapların başlıklarını, içinden bir iki fragman tadı yakaladığım cümlelerini, yazarlarını, yazarların kısa edebi hayatlarını ya da başından geçmiş ilginç yaşantılarını aklımda tutuyorum ve gerektiğinde kullanıyorum.

Aday okurun kalp ve beyin haritasını çıkarmak için biraz sohbet etmek gerektiğine de inanıyorum. Bu sohbetlerde hoşlandıklarına, ilgisine dair ipuçları topluyorum. Sonrasında önüne pırlanta yüzükler koyar gibi edebi türleri ve hepsinin tadının başka başka olduğunu anlatıyorum. Buradan çıkan sonuçlar beni genelde okur adayını sıkmadan hızlı sonuç alabileceğim deneme türü kitaplara yönlendiriyor. İlk dozda etki alabilirsem deneme türüne devam ediyorum. Sonra novella tarzında uzun öyküler ya da kısa romanlar diyebileceğimiz Ferit Edgü‘nün deyişiyle romansılarla devam edebiliriz. Mesela Richard Bach‘ın Martı adlı kitabı.

Sonrasında çok etkileneceğini düşündüğüm şiir parçacıklarıyla tanıştırır bu yönünü de beslemesini önerebilirim.

Kitap okuma hevesine kapılan bir okuru kaybetmemek için kortizon iğnelerini sonraya bıraksanız iyi olur. Hangileri mi? Birkaç örnek verelim: Godot‘u beklerken, Tutunamayanlar, Deniz feneri

Unutmuyoruz hastamız iyileştikçe ilacın dozunu azaltmak yerine arttırıyoruz. Doktorlardan farkımız da bu belki.

1 yorum

comments user
carl gallagher

başlık efsanee