×

“Milli Kütüphane Saray’a taşınıyor” iddiası Meclis gündeminde

CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Milli Kütüphane’nin kapatılarak kitapların Cumhurbaşkanlığı’na taşınacağı iddialarını TBMM’de gündeme getirdi. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a Milli Kütüphane’nin kapatılarak yerine AVM yapılacağı iddialarını da sordu.

Hakverdi’nin  Milli Kütüphane soru önergesi şöyle:

Basında Ankara Bahçelievler’de bulunan Milli Kütüphane’nin kapatılacağı, kütüphanede bulunan kitap ve belgelerin Cumhurbaşkanlığı’nda yapılacak kütüphaneye taşınacağı iddiaları yer almaktadır. Ayrıca halen İstanbul’da çeşitli saray ve kütüphanelerde bulunan Osmanlı İmparatorluğu’na ait resmi arşivler ile değerli kitapların da Cumhurbaşkanlığı’nda toplanacağı iddia edilmektedir.

-Basında yer alan Milli Kütüphane’nin kapatılacağı ve kitapların Cumhurbaşkanlığı’na taşınacağı iddiaları doğru mudur? Doğru ise bu karar ne zaman ve nasıl alınmıştır?

-Milli Kütüphane’nin kapatılarak yerine AVM yapılacağı iddiaları doğru mudur?

-Milli Kütüphane halka açık bir kütüphanedir. Kütüphane kapatıldığında ve kitaplar Cumhurbaşkanlığı’na taşındığında, halk Cumhurbaşkanlığı’ndaki kütüphaneyi ziyaret edebilecek midir?

Kaynak: http://t24.com.tr/

Yukarıdaki konuyla ilgili Hacettepe Üniversitesi Bölüm Başkanı Prof.Dr. Bülent YILMAZ’ın 02 Haziran 2016 tarihindeki bbyhaber facebook grubundaki paylaşımı ise aşağıdaki gibidir:

“Sevgili Meslektaşlar,

Ülkemizdeki Milli Kütüphane’nin Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na taşınması üzerinden tartışılan durum son derece önemli ve duyarlılık gösterilmesi gereken tarihsel nitelikte bir konudur.

Bu konuda kişisel düşüncemi paylaşmak isterim.

Öncelikle, ilkesel olarak ülkemizde bir kütüphane açılması biz kütüphaneciler açısından ve genel olarak her zaman iyidir ve desteklenmesi, olumlu karşılanması gereken bir şeydir. Burada söz konusu olan durum iki boyutludur. İlki, yeni ve büyük bir kütüphane açılmasıdır. İkincisi, açılacak bu kütüphanenin ülkemizde varolan Milli Kütüphane’yi bünyesine almasıdır. İlkine kimsenin itirazı olamaz. İkinci noktanın ise dikkatlice tartışılması gerekir.

Şu nedenle:

Bilindiği gibi,
1. Milli (ulusal) kütüphaneler her ülkede (genellikle) tektir.

2. Milli kütüphaneler bir ülkenin en önemli ulusal “araştırma kütüphanesi”dir ve temel işlevi budur.

3. Milli kütüphaneler bir ülkenin mesleki anlamda “lider” kütüphanesidir/olmalıdır.

4. Milli kütüphaneler bir ülkenin ulusal belleğidir. Bu belleği korur, yaşatır ve erişime açar.

Milli kütüphanelerin yukarıda sıralanan işlevleri gerçekleştirebilmesi için o ülkede yayımlanan tüm bilgi materyallerini, ayrıca, dünyanın herhangi bir yerinde o ülke ile ilgili yayımlanan her bilgi materyalini elde etmesi, düzenlemesi ve hizmete sunması gerekir.

Şimdi tartıştığımız duruma ilişkin olarak şu söylenebilir:

Eğer, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kurulacak kütüphane alacağı Milli Kütüphane dermesi ile birlikte Milli Kütüphane’nin yukarıda sıralanan tüm işlevlerini aynen sürdürülebilecekse, yani Milli Kütüphane olacaksa sorun yoktur. Ancak, bu yeni kütüphane milli kütüphanenin sadece dermesini alıp, işlevlerini sürdürmeyecekse ya da sürdüremeyecekse, farklı işlevde bir kütüphane olacaksa bu tarihsel bir hata olur. Deyim yerindeyse, Türkiye Milli Kütüphanesiz kalır ki, bu kabul edilebilecek bir durum değildir. Hele de Milli Kütüphane dermesinin elinden alınması ve Milli Kütüphanenin hayatına öylece devam etmeye zorlanması zaten olanaklı değildir ve bunun olacağına yeni kütüphanenin başında bir kütüphaneci meslektaşımızın bulunduğunu da düşünerek en ufak bir olasılık dahi vermek istemem.

Dünyada cumhurbaşkanlığı ya da başkanlık kütüphanelerinin genellikle milli kütüphane olmadıkları bilinmektedir. Bu tür kütüphanelerin,o kurumda çalışanların ve görev yapanların işleri gereği ve de izin verilen sınırlı sayıda araştırmacının gereksinim duydukları bilgiyi onlara sağlama işlevleri vardır. Örneğin, ülkemizde de Çankaya Köşkü’nün de bir kütüphanesi vardır ve Köşk, Cumhurbaşkanlığı mekanı iken o, bu amacı gerçekleştirmeye çalışmaktaydı.

Elbette elimizdeki sınırlı bilgiye ve bir gazete haberine dayanarak, henüz resmi bir girişim olmadan bu konuda yorum yapmak doğru değildir. Bunun için, gerçekten bu yeni kütüphane ile amacın, işlevlerin, yapının, organizasyonun, hedeflenen kullanıcı grubunun, bir milli kütüphane işlevini sürdürüp sürdürmeyeceğinin, bir cumhurbaşkanlığı/başkanlık kütüphanesi olup olmayacağının bilinmesi ve duyurulması gerekir. Sadece, “Türkiye’nin en büyük kütüphanesini kurmak” gibi kütüphanecilik bilimi açısından ve özellikle Milli Kütüphane kavramına dayalı ve birincil öncelikli olmayan bir yaklaşım ile Milli Kütüphanemize verilebilecek olası tarihsel nitelikte bir zararın farkında olmak gerekir.

Bunun dışında, şimdiki Milli Kütüphane’den boşalacak mekanı halk kütüphanesine dönüşmek fikri tartışılabilir tabi, ancak sadece bu gerekçeye/fırsata dayanarak bu dönüşümü savunmak yukarıda sıralanan nedenlerle doğru bir yaklaşım olamaz.

Kısaca, yeni kütüphane Milli Kütüphane’yi dermesi elinden alınıp kurumsal olarak ya da işlev karmaşası, bulanıklığı ve çokluğu ile yok etmemeli, gelişimini olumsuz etkilememelidir. Duyarlı olunması gereken temel nokta kanımca budur. Hele de popülizme düşüp, gerçekçi olmayan bir yaklaşımla bu yeni kütüphanenin “Milli Kütüphane’yi içine alarak” milli, halk, üniversite, çocuk, okul kütüphanesi gibi “komple” ve karma bir kütüphane türünde yapılandırmak ve kullandırmak son derece riskli olacaktır.

Ayrıca, herşeyin ötesinde böylesi önemli bir dönüşümün mutlaka yasal dayanakla, yani kanunla yapılması gerekir.

Saygılarımla.

Prof. Dr. Bülent Yılmaz”

3 yorum

comments user
bahtsız

Yahu kendi bakanlığımız bile bizim farkımızda değil ki.. kaldı ki kütüphanecileri muhatap alacaklar da kültür bakanına soracaklar. .. ”300’ün üzerinde kütüphaneci, arkeolog ve sanat tarihçisi alacağız” haberine bile bakarsanız eski bakanımız öğretmenlere kütüphane ve müze eğitimi vermekten bahsediyor. hali hazırda en az 3 bin kütüphaneci mezun olduğundan haberi bile yok. biz boşuna kendimizi paralıyoruz. kimsenin bizi gördüğü bile yok

comments user
şakir

@analiz çok haklısınız…Üzücü ötesi içler acısı…Oysa Milli kütüphane kültür ve turizm bakanlığına bağlı bir kuruluş…Esamesi okunmuyor kurumun…Ne maliyede ne mecliste…

comments user
Analiz

Çok üzücü.

Üzücü olan şu ki, Milli Eğitim Bakanı İsmet YILMAZ’a sormuş soruyu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı muhatap olarak gören de yok sanırım.